18 Mayıs 2019 Cumartesi

GOD'OT

Dağlarda rüzgârı ararken tanrılarla konuşarak kapıyı bir ölü ağzı gibi açık bırakıp başka bir forma evrilen canlının bir aradalık durumu kendi üzerine kapanan bir nesnenin verili olan birimler bütünselliği uyarınca sıra dışı bir sanatsal önermenin tipolojisi üzerinden yürüyen girift yapısının saf usun yerleminden eylemdeki bedenin örtük olarak sürüp giden eklektizminin olay ufku çevreninde çetin diyalektik yapıları aşkınlıkla estetik bir sunuma dönüştürmesi metaforik arzu nesnelerinin süpermarket konseptiyle örgülendirilerek çembersi dolanımla formlar evreninde yapı sökümden uzak birer performatif uçağanlığın ardıl gerilimlerine kapılmadan Aramice kanat çırpması anlamına geldiği düşünülen Sılsel'in eski Süryani evlerinin tavanlarına yayılmış gökyüzü betimlemesinin öz kıyımı anıştıran bir isteriyle yaklaşırmış gibi bir acınça sürüklenircesine diyagonaliteye dönüşüp bu erimin içkinleşerek hepimizi hipnotize eden bir görüyle devinmesi sonucu anarko kapitalizmin insan ırkı üzerindeki yıkım ve ruh göçüren çılgınlıklarıyla bezenmiş dinginlikten uzak yahşi barbarlığının önüne geçme tutkusunun dışa vurumuyla berkitilmiş geçip giden sözcükler alayının önünde eğilmeden spastik tinsel yapıların ortadan kaldırılmasını öngören bitimsiz sanrıların koşuşturmacalarında Babil'in Asma Bahçeleri'ni gezdikten sonra bir satrapın sarayına giden yolda gördüğümüz göz alıcı ama toz içindeki ahırların içinden tepegözlerce seçilip dünyalara salınmış tayların dört nala göklere savrulurken ardında bıraktığı kıvılcımlarla onlara iman eden kuşakların boy göstermesi ve insan soyuna yönelik düşmanlıkların dineceği umarıyla yağmurun altında yatağanlarıyla sağa sola koşuşup duran korumaların Horasanlı El Mukaddem'in peçesini bir anda çehresinden çekip sıyırarak cüzzamlı yüzünü ortaya çıkarma ürkekliğini üzerlerinden atmasının yansıtacağı tansığın tersinir etkisiyle gizençler içinde sürüp giden taht kavgalarının biteceği umarının hiçte doğru olamayacağını savunmanın göreceli edilgenliğinde kutuplara doğru koşmayı ehvenleştiren köprülerin aracılığında düşler içinde silinip giden varlıkların üzerinde bir satir gibi tüneyen canavarların onlara eşdeğer ve bir o kadar ürküsül üstelik kanatsız olduğunu gözlediğimiz deryadil  akbabaların beklentilere yanıt veremeyeceğinin anlaşılmasıyla nice değişik anların akıntısında sırıtan  zamanların içinde yaşayıp gittiğimiz tünellerdeki ölümlü gölgelere göz yaşı dökerek bitip tükenmek bilmeyen bir tür sıvıcıllığın evrenleri aydınlatırcasına öldürücü Medusa'yı anımsatan başkalaşımında gözlerini görkül biçimde bizlere doğru çevirmiş görünen sayılmasız siborgların kuvözlerde yetiştirilmesi ve üretilip çoğaltılmasını engellemek yoluyla göklerde masmavi parıldamakta olan eşsiz gezegenimize sarı güneşimizle sevdanın burçlarında buhur yayan aylarımıza egemen olmasını önlemenin güvencesine ek olarak onların indinde tanrılar tanrısının yavrusu olan biricik insan soyunun sürdürülmesini sağlamaktır amacımız.                                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder